EGZERSİZİN SAĞLIĞIMIZA ETKİLERİ

Doğduğumuz andan ölüme doğru yaşlanırken; organizmamızdaki değişiklikler nedeniyle gücümüz, dayanıklılığımız ve yaşam kalitesi ile ilgili daha birçok özelliğimiz gerilemeye eğilim göstermektedir. Meslek veya hayat tarzı olarak hareketli yaşamayı seçenlerde fizyolojik gerileme zamana karşı oldukça yavaştır. Bugün birçok ülkede hareketliliği tekrar kazanmak bir devlet politikası olmuştur. Çünkü egzersizlerle sağlığı korumanın mümkün olduğu bilimsel bir gerçektir.

Bütün olumsuz koşullardan kurtulmak, organizmayı zinde ve sağlıklı kılmak için spor yapma ihtiyacını bir zorunluluk olarak kabul etmek gerekir. Sporun temel felsefesinde; yarışma amacının dışında sağlığını koruma düşüncesi yer almakta ve insanlar bu düşünceyle spora davet edilmektedir.

Bir araştırmada ”Egzersiz yapmayanların yapanlara oranla kalp ve damar hastalıklarına yakalanma olasılığı 3-4 kat daha fazladır. Birde yanında sigara, alkol, aşırı ve dengesiz beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkan fazla kilo sorunu, yüksek tansiyon gibi diğer risk faktörleri varsa bu olasılık daha da artmaktadır.

Genç yaşlarda kazanılan egzersiz alışkanlığı, orta yaşlarda ve sonrasında da devam ettirilebilse 80’li- 90’lı yaşlarda bile sağlıklı ve üretken olabiliriz. Baktığımız zaman yaşam süremizi arttırmak tek başına bir anlam ifade etmiyor. Aynı zamanda nu sürenin kalitesini arttırmak ve vücudumuzu dinç, hastalıklardan uzak, fiziksel bir zindelik içinde olmasını sağlamak gerekiyor.

Zamanla eklemlerimizdeki hareketler de kısıtlanmaya başlar. Ağrılar ve sızılar olur. Bu rahatsızlıklardan genellikle eklem kapsülü, kıkırdak eklem yüzleri, çevredeki bağlar ve kaslar sorumludur. Genç yaşlarda esnekliğin korunmaması, eklem hareket açısının sürekli küçük tutulması bu sorunları getirir. Dinçliğin önemli bir parçası da esnekliktir. Sürekli yapılan bu antrenmanlarda bu konuya dikkat edilmesi gerekmektedir.

Egzersizlerden sonra uyuşukluk hissederiz ve bunu yorgunluğa bağlarız. Ancak bazı araştırmalar; fiziksel aktivite esnasında beyinde kuvvetli yatıştırıcı etkisi bulunan ”Endorfin” maddelerinin salgılanmasının arttığını gözlemlemiştir. Bu durum huzuru ve sakinliği de peşinden getirmektedir. Dolayısıyla sporun gündelik stresleri yatıştırmaya yarayan bir etken olarak da görebiliriz.

Çocukların büyümesinde; genelde kalıtsal özelliklere, beslenme ve ortam gibi dış etkenlere bağlı olmakla birlikte fiziksel aktiviteye göre değişim gösterdiği bulunmuş ve spora hiç katılmayan çocukların kas yapısının daha az geliştiği gözlemlenmiştir.

Düzenli Egzersizin Yararları;

• İş veriminin artması
• Daha enerjik hissedilmesi
• Vücudumuzu bedensel ve ruhsal streslerin etkisinden korunması
• Hastalığı azaltmak
• Hayata daha mutlu bakmak
• Düzenli uyku
• Kendine güvenin artması
• Özsaygı gelişir
• Sosyalleştirir vs.